Fikri KASIRGA

fikrikasirga@tiviport.com

BURSA'DA BUGÜN AYSIN KOMİTGAN HADİSESİ YAŞANDI

23 Ekim 2024 Çarşamba, 00:38

Değerli dostlarım merhaba!

Bugün size gücün aslında ne kadar güçsüz bir zeminde olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Aysın Komitgan, 40 yıldan beri basın sektörünün içinde olan bir isim.

Uzun yıllar ulusal basında görev almış daha sonra Bursa'nın önde gelen medya kuruluşlarında yöneticilik yapmış bir isim.

Aysın Komitgan'ı bilen bilir, tanıyan tanır.

Dün Bursa'da medya çalışanları ile medya temsilcilerinin kararlı duruşuna şahit olduk.

Belki de son yıllarda yaşanan haksızlıklara karşı bir duruş da diyebiliriz.

Aysın Komitgan'a bir cumhuriyet kadını denir, iyi bir gazeteci denir, iyi bir dost denir ama kimse FETÖCÜ diyemez.

Youtube'da canlı yayın kazaları diye baktığınızda neler görürsünüz neler.

Küfürler, hakaretler, iftiralar.... Asıl mesleği gazeteci olan ama kamera karşısında bence bir tık geri tecrübesi olan bir isim olan Komitgan'ın başına gelen tam bir şanssızlık.

Komitgan'ın yaşadığıı,bir anlık boşluk ve bununla beraber yanlış bir cümle kurmasının ardından sosyal medyada linç edildi.

Bildiğim bir olayı anlatayım size;

Aysın Komitgan, yıllar önce Kamer Genç'i yayına aldığı için de işine son verilmiş bir gazeteci.

Kamer Genç, o dönemde FETÖCÜLERE meclisten bayrak açmış ve her konuşmasında FETÖ terör örgütüne dikkat çekmişti. İşte Kamer Genç'i kimsenin yayına alıp röportaj yapma cesaretini gösteremediği dönemde Komitgan, Kamer Genç'i yayına almış ve sonrasında bu yüzden işine son verilmiş.

Bunun üzerine bu haberi duyan Kamer Genç, Aysın Komitgan'ı arayarak üzüntüsünü dile getirmiş ve bundan dolayı kendisine destek olmak istemiş. Hatta Genç kendisine danışmanlık teklif etmiş. Ancak Komitgan bu teklifi nazik bir dille geri çevirmiş.

İşte böyle bir profilden bahsediyoruz.

Peki biz bunları biliyoruz da, yıllardan beri çalıştığı kurum bunu bilmiyor mu?

Çalışma arkadaşları ve tüzel kişi temsilcisi bunu bilmiyor mu?

Tabii ki biliyor!

Ancak ''Çıkarlar, yol arkadaşlığından daha önemlidir'' anlayışı hakim olmuş.

İnsanoğlu hata yapar ve bu çok normaldir. Aysın'nın yaşadığı da tam da bu!

Tüzel kişi temsilcisi Ferdi Yılmaz, bu yaşananlardan sonra tanıdığı, bildiği ve meslek ilkelerine şahit olduğu bir ismi birkaç dakika içinde harcıyor ve işine son veriyor.

Ve gücünü kaybetmemek uğruna bir de yol arkadaşını manşetlere taşıyor.

Hemde vurguluyarak ve ifşa ederek...

Öyle bir panik halinde davranıyor ki, resmen bu ''Aysın bizden değil!'' dercesine adeta bağırıyor ve...

Bu yetmiyormuş gibi; ''Kamuoyuna '' diye de bir mesaj yayınlıyor.

Kendi manşetlerinden, kendi emektarı olan bir gazeteciyi resmen ortada bırakıyor.

Bu nasıl bir anlayış ve neyin paniği sayın tüzel kişi temsilcisi?

Danışmanlığını yaptığınız firmalarda da tutumunuz bu şekilde mi?

Bu yaşananlardan sonra hemen künyeyi değiştirmek neyin nesi?

Nedir bu grubun panik hali?

Acaba gerçekten başka birşey mi var?

Birileri ile arka planda bilinmeyen bir iş birliği mi var?

O iş birliği ortaya çıkmasın diye mi bu hamle?

Ama şu detaydan bahsetmeden edemeyeceğim!

Aysın Komitgan üzerinden tüm Bursa protokolü ile boy boy fotoğraflar çektirirken ''KAMUOYUNA'' reklam yapan tüzel kişi temsilcisi, maalesef sınıfta kaldınız.

Bir yol kazasında, ticari ilişkileriniz bozulmasın diye yıllarca beraber yol yürüdüğünüz arkadaşınızı kapının önüne koydunuz.

Eğer kendinden eminsen, o konuma getirdiğin yöneticinden de emin olmalısın ve arkasında durmalısın.

Hata yaptı demelisin! Sahip çıkmalısın!

Ama kendinden emin değilsen ve korkuların varsa bir kurban vermek istersin ve hemen verirsin.

Yeter ki bana dokunmasınlar dersin!

Açıkçası bu startejinizle kendinizi çok belli ettiniz.

Yargı bile karar vermeden siz bir panikle karar verdiniz.

Kendinizi aklamaya çalıştınız.

Doğal olarak insanın aklına şunlar da geliyor;

O zaman dikkatleri üzerinize çekmemek için mi ilk adımı attınız? Bilmelisiniz ki bunu çok panik halde yaptınız.

Peki neden?

Gerçekten bu yapılanı anlamak mümkün değil.

Neden böyle bir tutum içinde olunur ki?

İhtimalleri sayıyorum;

Suçluluk!

Kendini ele vermeme psikolojisi!

Bir de yanlış strateji!

Acaba gerçekten başka bir şey vardı da, (Komitgan'ın bu canlı yayın kazası sonrası apar topar işten çıkarılmasının nedeni) dikkatleri kendi üstünüze çekmemek adına alınmış bir karar mıydı?

Bu yazdıklarım çok önemli!

Toplumsal linçten önce kendi kurumunun linçi ile karşılaşan bir gazetecinin hikayesini okudunuz.

Son günlerde yaşanan sağlık skandalları kadar önemli bir olay...

SGK'dan haksız kazanç sağlamak kadar önemli bir olay!

İşte ''Bursa'da bugün'' yaşananlar, verilen yanlış kararlara örnek olarak basın tarihine geçecek bir yaşanmışlık.

İstediğin kadar bir numarayım demeye devam et...

Bir numara olmak sayısal değil, kurumsal duruşla değerlendirilir.

Bazen gerçekleri masaya yatırmak lazım!

Ve bir gün, tarih bu yaşananları tek tek yazacak!

Hemde belgeli şekilde!

O zaman Bursa'nın da sizle ilişiği kesilir mi?

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar