BİR ALGIDIR GİDİYOR! PEKİ NEREYE KADAR?

Değerli dostlarım, bugün Bursa'nın bundan sonra en ihtiyacı olmayan şeyi, ''ALGI'' konusunu sizlerle değerlendirmek istiyorum.

Bursa, Erdem Saker yönetiminden tutun da, Alinur Aktaş'a kadar, iyi yada kötü bir takım hizmet ve yatırımlara şahit oldu.

Bursalılar, Erdem Saker, Erdoğan Bilenser, Hikmet Şahin, Recep Altepe ve Alinur Aktaş dönemlerini gördü.

Bu başkanların hepsi Bursa'ya en az bir ya da iki önemli eser bıraktı.

Mesela Erdem Saker'in Bursa Botanik Park eseri!

Şehrin tam ortasında yapılmış mükemmel bir hizmet ve hala Bursalıların nefes almak için kullandığı bir alan olarak bilinir.

Hatırlayın! Hani Bozbey'in tabelasını değiştirip tören yaptığı yer.

Diğer bir başkan Erdoğan Bilenser!

Bilenser ise bugün kullanılan ve hala hat uzatmaları gündemde olan BURSARAY olarak bildiğimiz hafif raylı sistemi Bursa'ya kazandırdı. Eleştirilere açık bir konu olarak şu konu hep tartışıldı; ''Yerin altından da gidebilirdi, şehri metro duvarlarıyla böldü ayırdı'' gibi...

Ama sonuçta BursaRay denilince akıllara Erdoğan Bilenser geliyor.

Ve artık hizmetlerin artması ve şehrin ulaşım sorunlarının çözülmesi gerekiyordu.

AK Parti iktidarı sonrası Hikmet Şahin göreve geldi.

Bilenler bilir!

Bursa'da trafik lambalarından fırsat bulup hareket eden araç sayısı oldukça azdı.

50 Metre de bir kırmızı ışık, DUR!

10 metre sonra kavşak tıkalı,DUR!

Rahmetli başkan Hikmet Şahin, ''BAT-ÇIK'' olarak bilinen kavşakları hızlı bir şekilde hizmete soktu ve adeta şehrin içinde trafik lambası falan kalmadı.

Bursaspor'un tesislerini Büyükşehir belediyesi olarak yaptırdı ve hizmete açtı.

Ulaşım ile ilgili uzun bir süre sonra bir Belediye başkanı bir şey yapmıştı bu şehirde.

Merinos fabrikasını, ''ATATÜRK Kongre ve Kültür Merlezi'' olarak Bursalılara sunmak için projeler başlamış projenin bitmesine yakın ise başkanlık görevi sona ermişti.

Bu projeyi yerine gelen Recep Altepe tarafından bitirilmiş ve açılışı yapılmıştı. Hikmet Şahin'in vizyonu ve kararlı duruşu nedeniyle, Bursa irili ufaklı bir çok hizmet almayı başarmıştı.

Recep Altepe ise göreve geldiğinde, bir taraftan Hikmet Şahin'in başlattığı projeleri bitiriyor, diğer taraftan kendi projelerini yapmaya çalışıyordu.

Bugün Bursa denilince ''HANÇER'' kelimesini çok sık duyarsınız. Recep Altepe denilince, Doğanbey mahallesinde ki TOKİ binaları akıllara geliyor. Ardından ''ÇOCUKLUK HAYALİM'' dediği ve şehrin içinde hizmet veren ''TRAMVAY PROJESİ'' ile anılıyor.

Ve en önemlisi ise Bursa'nın en önemli değeri, Bursalıların hatıralarının yaşandığı yer ve anıların stadı, ''ATATÜRK STADI.''

Altepe döneminde bu şampiyonluğun yaşandığı Atatürk Stadı yıkılıyor, yerine Timsah Arena olarak bilinen yeni bir stad yapılıyor. Hem de Bursalıların cebinden ödediği paralar ile.

Altepe. bir taraftan da Osmanlı imparatorluğuna başkentlik yapmış Bursa'nın tarihi mekanlarını restore ettiriyor ve sarhoşların mekanı olan emanetleri, tek tek hayatın içine dahil ediyordu.

Altepe'den sonra göreve gelen Alinur Aktaş ise Timsah Arena'nın Bursa'ya verdiği ekonomik zararın içinden çıkmaya çalışıyor ve devam eden hizmetlerin yanı sıra kendi ürettiği projeleri hayata geçirmek için mücadele ediyordu.

Trafik sorununa dokunmaya çalışan Aktaş, akıllı kavşak sistemini Bursa'da uygulamayı başardı. Bursa Ray'ın etap çalışmalarını hızlandırdı. Bursa Büyükşehir'in bütçesinin zorluğu nedeniyle merkezi hükümetten destek almayı başardı. Yeni bulvarları hizmete soktu,kreşleri hayata geçirdi ve en önemli icraatlarından biri olan, ''HANLAR BÖLGESİ'' projesini bitirdi ve Bursa'ya başka bir değer kattı.

Değerli dostlarım!

Bu başkanların hepsinin de eksiklikleri mutlaka vardı.

Bu bir övme yada yerme yazısı değil.

Burada anlatmak istediğim konu, her gelen başkan iyi ya da kötü bir eser bıraktı.

Şehir tartıştı, eleştirdi hatta protesto etti.

Ama hepsi göreve gelir gelmez iki ay içinde birşeyler yapmaya başladı ve Bursalılar şehirde bir hareket gördü.

''Şehirde birşeyler yapılıyor'' dedirtti!

Ama hepsinin ortak eksikliği Bursa'nın ulaşım sorununa bir çare bulamadı. Alternatif yollar açamadılar, yeni ulaşım projelerini bir şekilde hayata geçiremediler. Bursa nüfusu arttı ama yollar hep aynı kaldı. Araç sayısı oldukça arttı ama yeni yollar, güzergahlar maalesef açılmadı.

Dedim ya; iyi yada kötü bir çalışma vardı bu şehirde.

Gelelim Mustafa Bozbey'e, sayın Bozbey'e, ulu Bozbey'e!

Dokuz ay oldu!

Göreve geldi ve şuana kadar yaptığı hiçbir iş yok!

Pardon var! Özür özür!

Yukarıda saydığım yada sayamadığım bir çok projelerin tabelalarını değiştiriyor ve açılış yapıyor.

Ben yaptım diyor, biz yaptık diyor!

Merinos'ta yapılan işlerin tabelalarını değiştirip, açılış yapıyor!

Yapılan hizmetlerin tekrar açılışını yapıyor.

Bursalılara resmen ''ALGI'' yapmaya çalışıyor!

Son olarak ise şunu yapmış; 2020 yılında İnegöl'de başlayan altyapı çalışmalarını ''BEN YAPTIM'' demiş.

Değerli dostlarım! Bozbey resmen bizim aklımızla dalga geçiyor!

Şaka gibi...

Fazla uzattım ama bunları hatırlatmak lazım.

Ama yaptıkları sadece şunlar; Baldız ataması, eş-dost ataması, yeğen ataması...

Otoparklar ücretsiz dedi, vazgeçti tekrar ücretli oldu. Tamamen araştımadan, bilimden uzak kararlar alıp, sonra geri adım atıyor.

Olanları şaşkınlıkla izliyoruz.

Kimse yanlış anlamasın, Bursa böyle yönetiliyor. Hatta yönetilemiyor desek daha doğru olur.

Değerli dostlarım, Bursa en kötü dönemini geçiriyor.

Samimiyetsiz ve sürekli geçmişle hesaplaşan bir dönem olacak bu dönem!

Geçmişi eleştirirken, bir taraftan da geçmiş dönemde yapılan işleri sahiplenen bir Bozbey dönemi.

Değerli başkanımız sayın Bozbey'in, üç ay sonra birinci yılı dolacak.

Bakalım geçmiş dönemin hangi hizmetlerini birinci yılında icraat olarak sayacak!

Buradan eski başkanlara sesleniyorum!

İcraatlarınıza sahip çıkın, yoksa Bozbey ben yaptım diyebilir!

Mesela ''Hafif raylı sistem geçen sene yoktu ben getirdim'' diyebilir, ''BAT-ÇIK'ları biz yaptık'' diyebilir.

Değerli dostlarım, sayın Bozbey eskiden türkü söylerdi, şimdi onu bile yapmıyor.

Bari türkü dinlesek!

İşin şakası bir yana, değerli başkanımız Mustafa Bozbey'in Bursa'dan daha önemli işleri var.

Merak etmeyin onları da en kısa zamanda sizlerle paylaşacağım.

Hoşçakalın!