ZEYTİNİN ALTIN YILI, ÇİFTÇİNİN KARA YILI

Kasım ayıyla birlikte hasat dönemi başlamış olsa da, çiftçiler ürünlerini hak ettiği değerden satamıyor. Gemlik ekonomisinin bel kemiğini oluşturan zeytin üretimi, bu yıl da üreticiler için büyük zorluklarla dolu.

Rekolte Artışı Sevindirdi, Fiyatlar Üzdü

Gemlik genelinde zeytin ağaçları bu yıl çiftçilere yüksek verim sunarken, düşük alım fiyatları üreticiyi memnun etmedi. Kurşunlu, Küçükkumla, Narlı gibi zeytinliklerin yoğun olduğu bölgelerde zeytin kalitesinin oldukça iyi olduğu belirtiliyor. Buna rağmen fiyatların beklentinin altında kalması çiftçilerin kazancını ciddi şekilde etkiliyor.

Alım Fiyatları Tepki Çekti: 290 Adet Zeytin = 45 TL

Tüccarların bu yıl belirlediği alım fiyatları, üreticilerin tepkisini çekti. Gemlik'te sofralık zeytin için tüccarların verdiği fiyatlar üreticiler tarafından "adaletsiz" olarak değerlendiriliyor. Bu yıl tüccarların alım fiyatları şu şekilde:

- 290 adet zeytin için verilen fiyat: 45 TL

- 300 adet zeytin için verilen fiyat: 40 TL

Bu fiyatlar, zeytin üreticileri arasında ciddi bir hayal kırıklığına neden oldu. Üreticiler, yüksek maliyetler ve düşük fiyatlar karşısında emeklerinin karşılığını alamadıklarını söylüyor. Bir çiftçi durumu şu sözlerle özetledi:

"Kaç gece uykusuz kaldık, kaç gün yağmur çamur demeden çalıştık. Ama geldiğimiz noktada emeğimizin karşılığı bu mu? 300 zeytin 40 TL... Çiftçinin yanındayız diyen yiğitler nerede? Bu fiyatla nasıl ayakta kalacağız?"

Tüccar Fiyatlarına Tepki Büyüyor

Gemlik'te birçok üretici, tüccarların alım fiyatlarını belirlerken çiftçiyi düşünmediklerini ifade ediyor. Tüccarların verdiği fiyatların maliyetlerin bile altında olduğunu belirten üreticiler, bu fiyatlarla zeytin üretmenin sürdürülebilir olmayacağını dile getiriyor.

Bölge üreticileri, özellikle mazot, gübre, ilaç ve işçilik gibi temel girdi maliyetlerinin sürekli arttığını, bu nedenle düşük alım fiyatlarının kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Bir başka üretici ise şunları söyledi:

"Tüccar düşük fiyatla alıyor, ama o zeytin sofraya gelene kadar fiyatı 3 katına çıkıyor. Bu işin yükünü biz çekiyoruz, kazancı başkası alıyor. Rekoltemiz yüksek, ürünümüz kaliteli ama kazanç yok. Çiftçi nasıl dayanacak?"

Dip Zeytini Toplamaktan Kaçınılıyor

Artan maliyetler nedeniyle birçok üretici, yere dökülen ve düşük kaliteli ürün olarak değerlendirilen "dip zeytini" toplamaktan da vazgeçmiş durumda. Dip zeytini genellikle zeytinyağı üretiminde kullanılırken, bu yılki düşük fiyatlar ve yüksek işçilik maliyetleri nedeniyle birçok çiftçi bu ürünleri toplamayı tercih etmiyor.

Özellikle küçük ölçekli üreticiler, hasat maliyetlerinin bile karşılanamadığını belirtiyor. Bu durum, zeytinliklerdeki ürünlerin bir kısmının toplanmadan kalmasına neden oluyor.

Girdi Maliyetleri Çiftçiyi Zorluyor

Zeytin üretimindeki en büyük sorunlardan biri, artan girdi maliyetleri. Gübre, ilaç, işçilik ve nakliye gibi giderler her geçen yıl artıyor. Üreticiler, özellikle mazot fiyatlarındaki artışın nakliye masraflarını ciddi şekilde artırdığını belirtiyor.

Bu yıl zeytin hasadına katılan işçilerin günlük ücretleri de geçen yıllara göre arttı. İşçilik maliyetlerinin yükselmesi, çiftçilerin kar marjını daha da daraltıyor. Birçok üretici, yüksek işçilik maliyetleri nedeniyle aile üyeleriyle birlikte tarlada çalışmayı tercih ediyor.

Çiftçiler "Yanımızda Olan" Yiğitleri Arıyor

Çiftçiler, tüccarların ve piyasanın karşısında yalnız bırakıldıklarını hissediyor. "Çiftçinin yanındayız" diyen birçok kişi ve kurumun destek sözlerini yerine getirmediğini düşünen üreticiler, bu süreçte yalnız kaldıklarını belirtiyor.

Bir üretici durumu şu sözlerle özetledi:

"Bize her yıl destek sözü veriliyor. Ama iş hasada geldiğinde kimse yanımızda olmuyor. Çiftçinin emeği bu kadar mı değersiz? Rekoltemiz yüksek ama fiyatlar düşük. Çiftçinin yanındayız diyen yiğitler nerede? Üretici her geçen yıl daha da borçlanıyor, bu yükü daha ne kadar taşıyabiliriz?"

Tüccar ve Piyasa Kontrolüne Çağrı

Gemlik'teki üreticiler, tüccarların belirlediği düşük fiyatlarla başa çıkabilmek için devletin piyasaya müdahale etmesi gerektiğini düşünüyor. Üreticiler, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, zeytinyağı ve sofralık zeytin fiyatlarını daha adil bir seviyeye çekmek için harekete geçmesini talep ediyor.

Birçok üretici, kooperatifleşme yoluyla güçlerini birleştirerek tüccarların fiyat politikalarına karşı daha güçlü bir duruş sergileyebileceklerini düşünüyor. Ancak bu konuda yeterli bilgi ve desteğe sahip olmadıklarını belirtiyorlar.

Hasat Sezonu Devam Ediyor

Kasım ayının başında başlayan zeytin hasadı, Şubat ayına kadar devam edecek. Gemlik'in sahil bölgelerinden iç kesimlere kadar uzanan zeytinliklerde hummalı bir çalışma sürüyor. Ancak çiftçiler, ürünlerini hak ettiği değerden satabilmek için büyük bir mücadele veriyor.

Gemlikli bir üretici, umutlarını kaybetmediklerini ancak destek beklediklerini belirterek şunları söylüyor:

"Zeytin bizim hayatımız. Bu topraklarda doğduk, bu topraklarda zeytinle büyüdük. Ama artık dayanacak gücümüz kalmadı. Devlet, çiftçinin yanında olduğunu göstermek zorunda. Yoksa zeytin üretimi her geçen yıl daha da azalacak."

Sonuç: Zeytin Üreticisi Umut ve Endişe Arasında

Gemlik'te bu yıl zeytin bereketi yaşanıyor. Ancak bu bereket, düşen fiyatlar ve artan maliyetler nedeniyle üreticilerin yüzünü tam anlamıyla güldüremedi. 290 adet zeytinin 45 TL, 300 adet zeytinin ise 40 TL'ye satıldığı bir piyasada çiftçiler, emeğinin karşılığını alamamaktan şikayetçi.

Üreticiler, daha adil bir piyasa düzeni ve devlet destekleri ile zeytin üretiminin sürdürülebilir bir şekilde devam edebileceğine inanıyor. Zeytincilik, sadece Gemlik'in değil, Türkiye'nin de önemli bir değeri. Ancak bu değerin korunması ve çiftçinin emeğinin karşılığını alması için daha güçlü adımlar atılması gerekiyor.

Gemlik zeytini, dünya çapında bir marka haline gelmiş durumda. Ancak bu markanın arkasındaki çiftçiler, bugün zor günler geçiriyor. Çiftçinin emeği değer bulmadıkça, bu bereketli toprakların sunduğu zeytinler de hak ettiği değeri göremeyecek.

Kaynak:Yeni gemlik gazetesi