Yıldırım’da şiddet, Gemlik’te din istismarı

Yıldırım’da şiddet, Gemlik’te din istismarı

, 08 Nisan 2024 Pazartesi, 14:06

Mustafa Özdal Yazdı

Seçimlerin ardından iki görüntü hafızalara kazınacak türden.

Biri CHP’li Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren’in Kuran’a el basarak göreve başlaması, diğeri Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın mazbata töreninde MHP Belediye Meclis Üyesi Alpaslan Karaaslan’ın, CHP’nin emektarı Zülfikar Bal’a şiddet uygulaması.

Yıldırım’daki şiddet görüntüleri, Bursa siyaset tarihineutanç’ anları olarak kaydedilirken, Gemlik’teki hadise de izaha muhtaç bir görüntü olarak hafızalarda kalacak.

Gelin bugün iki hadiseyi ele alalım.

***

Devlet Bahçeli’nin genel başkanlığa seçildiği ilk yılları hatırlayın.

Reaksiyonel bir hareket olan ülkü ocaklarını sokaktan çekmiş, bir ilim ve irfan yuvası haline dönüştürmek için çaba sarf etmişti.

Doğrusu bu politika tutmuş ve ülkü ocakları, şiddet eylemleriyle anılmamaya başlamıştı.

Ancak sendikacı Özkan Rona’nın bir grup ülkücü genç tarafından ‘dövülmesi’  başta olmak üzere son yıllarda tanık olduğumuz çok sayıda şiddet hadisesi, Bahçeli’nin ‘barışçıl’ politikasının tam aksi istikamete evrildiğini gösteriyor.

***

Peki Yıldırım’da, Alpaslan Karaaslan isimli belediye meclis üyesinin zafer işareti yapan 76 yaşındaki bir emektara  önce kafa atıp, ardından küfürler savurmasını ‘barışçıl’ politikanın terk edilmesi olarak yorumlayabilir miyiz?

Bu sorunun yanıtı MHP’den gelen tepkilerde saklı.

MHP İl Başkanı Muhammet Tekin’in, olayın üzerinden epey zaman geçtikten sonra yaptığı cılız açıklamayı, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine yaptığı besbelli.  

Oysa kamuoyu vicdanını rahatlatacak hamle, kafa atan belediye meclis üyesinin parti ile ilişkisinin kesilmesi olmalıydı ki,  MHP bu tür hamleleri ivedilikle yapabilecek iradeye sahip.

***

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren’i tanımıyorum

Sadece çevresinde sevilen bir isim olduğunu duydum.

Seçimi kazanması her ne kadar konjonktüre bağlı olsa da yine de hakkını teslim edelim.

Ancak Deviren’in  iki davranışı da izaha muhtaç.

Birincisi makam kapısını sökmesi…

Bayatlamış,  artık haber değeri bile tartışmalı, popülist ve hayatın gerçeklerinden uzak bir uygulamamadır belediye başkanlarının  makam kapısını sökmeleri.

Mudanya eski Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ile Yıldırım eski Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali de kapılarını sökmüşler ve hemen sonra odalarının arka taraflarında kapısı olan bir oda daha yaptırmışlardı.

Ayrıca siz hiç 10 yıl görev yapan Türkyılmaz ile 5 yıl Yıldırım’ı yöneten Edebali’nin odasına, vatandaşın çat kapı girdiğini duydunuz mu?

Şükrü Deviren belli ki, ulaşılabilen, halkçı belediye imajını vermek için kapısını söktü.

Ancak halkçı belediye başkanı imajı vermek istiyorsa kapısını sökmek yerine, sosyal belediyecilik yapması gerekir.

***

Şükrü Deviren’in ikinci tartışmalı davranışı da Kuran’a el basarak göreve başlaması.

Deviren, bu davranışıyla, belediyeyi yönetirken kutsal kitabı referans alacağı mesajını veriyor belli ki.

Oysa, din ve devlet işlerini bir birinden ayıran laiklik, Deviren’in partisi CHP’nin, 1937’de Anayasa’ya koyduğu temel bir ilkedir.

Diğer yandan 1928 Anayasası’nda  ‘Türkiye Devletinin dini İslam’dır” maddesi kaldırılarak, laik devlete geçişin ilk adımı atılıyor.

Yani laiklik ile “Türkiye Cumhuriyeti Devleti,  tüm dinlere ve inançlara eşit mesafededir” mesajı veriliyor.

O halde  devletin temsilcisi konumunda olan Şükrü Deviren, laiklik ilkesini çiğnemiş olmuyor mu?

Bu satırları okuyanlar, “Efendim ne var bunda, ABD’de devlet başkanları İncil’e el basarak göreve başlamıyorlar mı?” diyebilirler.

Doğru ama ABD’de İncil’e el basarak göreve başlamak bir zorunluluk değil ve bunu yapan bir iki devlet başkanı vardır.

Ayrıca ABD’de din eksenli bir devlet kurmak gibi tehdit yoktur ve adamlar bu meseleyi yüz yıllar önce halletmişler.

Bizde ise, 15 Temmuz kalkışmasıyla, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik tehditlere karşı  en güçlü kalkanın laiklik olduğu çok daha iyi anlaşıldı.

***

İlginçtir Şükrü Deviren’e, CHP içinden tepki sesleri yükselmesi gerekirken, zafer sarhoşluğundan olsa gerek, partililer bu hadiseye edilgen kaldılar.

Mesela Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı ve CHP eski İl Başkanı Gürhan Akdoğan ne düşünüyor, merak ediyorum.

08 Nisan 2024 Pazartesi, 14:06

Yorumlar

Öne Çıkanlar

Diğer Haberler

NE YEDİĞİMİZ BELLİ DEĞİL!

NE YEDİĞİMİZ BELLİ DEĞİL!

"BURSA'NIN 48 GÜNLÜK SUYU KALDI"

"BURSA'NIN 48 GÜNLÜK SUYU KALDI"

CHP BURSA'DA O İLÇE KONGREYE GİDİYOR!

CHP BURSA'DA O İLÇE KONGREYE GİDİYOR!

BURSALI SGK UZMANI UYARDI!

BURSALI SGK UZMANI UYARDI!

"MİLLETİN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN"

"MİLLETİN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN"

AK PARTİDE BÜYÜK BULUŞMA!

AK PARTİDE BÜYÜK BULUŞMA!