TATLIOĞLU AÇIK AÇIK KONUŞTU

KARAR TV'de konuşan 27.Dönem İYİ Parti Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, 'CHP esasen biz usulen hatalar yaptık, genel seçimi kaybettik. Türkiye'nin yeni bir siyasi oluşuma ihtiyacı var. Ama bunun iki tane adayı var: Biri CHP diğeri de Ak Parti. CHP için bu zor ama başarabilir. İYİ Parti bu beklentiyi karşılayamadı. Yani üzülerek söylemem gerekirse çok sayıda insanı hak etmedikleri bir mahcubiyet içerisinde bıraktık' dedi.

Taha Akyol ve Elif Çakır yorumuyla ekranlara gelen Karar Gündem programına konuk olan 27.Dönem İYİ Parti Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, Altılı Masa ile girilen ve kaybedilen Cumhurbaşkanlığı seçimine dair dikkat çeken eleştirilerde bulundu. İYİ Parti'den istifa etmesini, artık merkez parti olma imkanlarının kalmamasına bağlayan Tatlıoğlu, 'CHP esasta biz de usulde hata yaptık. Maalesef yüzbinlerce vatandaşı yüzüstü bıraktık. İYİ Parti artık merkez parti olma imkanına sahip değil, CHP'nin de bunu başarması çok zor ama imkansız değil' dedi.

2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine ve yapılan hatalara ilişkin kritik değerlendirmeler yapan İsmail Tatlıoğlu, "Bana göre rasyonel olarak yapmamız gereken belliydi. Biz 2018'de CHP ile bir seçim ittifakı yaptık ve 27 milletvekili fazla çıkardık. Kemal Bey haklı çıktı, 23 onlar 4 de biz fazladan milletvekili çıkardık. 2019'da da cidden Akşener'in aşırı derecede zorlamasıyla CHP ile bir ittifak yaptık. Türkiye'de büyük metropoller değişti ve topluma siyasal iktidarın değişebileceği inancı geldi. Bu iş birliğini yürütmek mecburiyetindesiniz fakat burada geriye doğru baktığımızda bu büyük zaferi, başarıyı Türkiye'deki genel seçimlerde mevcut siyasal iklimin değişmesi yönünde kullanmakta CHP eksik kaldı. Burada cidden onlar çok esastan hata yaptılar, usulden de biz hata yaptık. Burada altılı masa modelini söylüyorum" ifadelerini kullandı.

'CHP ESASTA BİZ USULDE HATALIYDIK...'

"CHP esasta biz de usulde yanlışlar yaparak genel seçimi kaybettik. Biz o tavırları gösteremedik yani sürecin yönetiminde bize düşen, mesela o 2 Mart Perşembe günkü görüşmeyi 2 Şubat'ta, Aralık'ta yapabilirdik. Usulden yanlışlarımız bunlar. Kemal Bey'in yanlışı ise Cumhurbaşkanlığı Seçimini kazanmakla Cumhurbaşkanı olmak arasındaki tercihi Cumhurbaşkanı olmaya evirdi, çok açık. Gerçekten 2 Mart'ta Akşener'in teklifi, her partini birer anket yapması ve kim çıkarsa onun peşinden gidilmesiydi. Burada usul yanlıştı, bugün o gün değildi. 1-2 ay önce bu süreç daha iyi yönetilebilirdi. O gece biz toplantı yaptık ve bitiminde ben müttefiklerimize karşı çok incitici dil ve davranışta olmayalım dedim. Sn. Akşener de bana çok hak verdi fakat ertesi gün çok sert bir metin çıktı. Metnin nasıl ortaya çıktığını bilmiyorum. Akşener'in liderlik tercihi bu, bir akşam önce bana hak vermişti. Bana sorarsanız bizi en çok yaralayan şey bu oldu, bir anda Kemal Bey'i mağdur listesine soktu. Ve bu olayla birlikte sol entelektüellerin de iktidar medyası kadar insafsız olabileceğini gördük."