Bugün siyasete kısa bir mola verelim ve kentimizle ilgili önemli bir kültür ve sanat gelişmesinden söz edelim.
Kamuoyunda yeteri kadar gündeme gelmese de Bursa’nın en büyük kültür-sanat merkezi DasDas, Downtown’da kapılarını açtı.
Bir birinden özel etkinlikler, oyunlar, gösterimler işte bu çok amaçlı merkezde icra ediliyor.
Bir kere Bursa’da benzeri olmayan bir tiyatro salonuyla karşılaşıyorsunuz.
Modern bir antik tiyatroyu andıran salonun ihtişamı göz doldururken, dekor, ışık ve ambiyansın üstüne Mert Fırat gibi yeni jenerasyonun popüler sanatçılarıyla, Şener Şen gibi duayen oyuncuların rol aldığı oyunları keyifle izliyorsunuz.
Yani İstanbul ve Ankara gibi kentlerde izleyebileceğiniz oyunlar artık Bursa’da da sahneleniyor.
Geçen cuma Edmond Rostan’ın unutulmaz eseri Cyrano vardı mesela.
3 saatlik oyunu, avuçlarımızın içi kızarıncaya kadar alkışladık.
Salonda bir tek boş koltuk yoktu ki en az bir kere daha sahnelense ne hoş olur.
DasDas, Bursa’da henüz yaygın olmayan stand-up kültürünü de getirdi kente.
Smash isimli restoranda her akşam bir stand-up gösterimi var.
Cem Yılmaz’ı beklemeyin ama no name komedyenlerinin performansına şapka çıkaracaksınız.
Digital müze ile yetişkin ve çocuk sinemaları da yine bu merkezde olan diğer sanat mekanları.
DasDas Akademi ise gelecek yıl yine bu merkezin içinde yer alacakmış.
“Sanat, bilim ve felsefenin kesiştiği bir yer hayal edin, sonra da kapılarından içeri girin” sözleriyle çağrı yapılıyor, genç dimağlara…
DasDas Akademi de Bursa’da bir boşluğu dolduracaktır.
DasDas’ın ortaklarından Mert Fırat, daha önce Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin Görükle’deki mekanında Sanat Mahal ile Bursa’ya yatırım yapmaya başlamıştı.
Görükle’nin talihsizliğinden olsa gerek o proje tutmadı.
Sanatmahal, Podyumpark’ta da faaliyet gösteriyor ancak o mekanının da tutmadığını duyuyorum.
Ne var ki Mert Fırat, DasDas Bursa ile kısa zamanda başarıyı yakalamış görünüyor.
Doğru lokasyon ve doğru projeyle…
DasDas Bursa açıldıktan sonra “Bursa’da kültür sanatın merkezi Nilüfer’dir” sözünün pabucu dama atıldı diyebilirim.
2O yıl Nilüfer’i yöneten Mustafa Bozbey, Nazım Hikmet Kültürevi dışında doğru, düzgün bir kültür merkezi yapmadı.
Konak Kültür Evi ve Uğur Mumcu Salonu’nu Harmancık Belediyesi’nin imkanlarıyla da inşa edebilirdiniz.
Ayrıca Müjdat Gezen Kültür Merkezi’nin çürümeye yüz tuttuğunu da belirtmiş olayım. (Atıl durumdaki Müjdat Gezen Kültür Merkezi’nden doğan kamu zararı, Bozbey ve ekibine ödettirilmeli diyeceğim ama nerde o babayiğitler?)
Oysa istenseydi, 20 yılda müteahhitlere verilen olağanüstü rantlarla, Nilüfer’de bir değil bin tane DasDas yapılabilirdi.
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler