Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, selefi Alinur Aktaş ile ilgili iddialarına jet yanıt geldi.
Bugün Aktaş’ın ve İl Başkanı Davut Gürkan’ın yanıtlarına değinecek, Bozbey’in politikasını yorumlayacağım.
***
İki siyasetçi de Bozbey’in, eş, dost, akraba atamalarına, kendi mahallesinden bile gelen tepkilerin üstünü örtmek ve gündem saptırmak istediğini söyledi.
İki siyasetçi de iddiaları boş olarak nitelendirdi.
İki siyasetçi de Bozbey’in vaatlerini yerine getiremeyeceğini bildiği için, bahane aradığını kaydetti.
İki siyasetçi de Bozbey’in yanlış bilgilerle kamuoyunu manipüle ettiğini belirtti.
İki siyasetçi de Bozbey’e mal varlığını açıklaması için çağrı yaptı.
***
Aktaş, ekrandan izlettirdiği rakamlarla Bozbey’in iddialarına yanıt verdi.
Rakamlara boğmak istemediğim için kabaca şu veriyi paylaşayım:
Büyükşehir Belediyesi, bağlı şirketler ve BUSKİ’nin toplam borcu, 20 milyar 224 milyon lira.
Büyükşehir Belediyesi, bağlı şirketler ve BUSKİ’nin yıllık bütçeleri 47 milyar 800 milyon.
Borcun vadesi ise ortalama 15 yıl.
Yani Aktaş diyor ki, bütçeye oranı yüzde 0,40 olan borcu, Büyükşehir Belediyesi çok rahat ödeyebilir.
Daha basit bir anlatımla…
48 bin lira geliri olan biri, 15 yıla yayılmış 20 bin liralık borcunu nasıl zorlanmadan ödeyebilirse, Büyükşehir Belediyesi de borcunu zorlanmadan ödeyebilir.
***
Peki Bozbey, neden Aktaş’ın seçimden 3 gün sonra yaptığı basın toplantısında borç konusunda doğru söylemediğini iddia etti.
Sebebi şu:
Aktaş, gazetecilerin karşısına çıktığı o akşam, sadece Büyükşehir Belediyesi’nin borcunu açıklamış, şirketlerin ve BUSKİ’nin borçlarından bahsetmemişti.
O halde Aktaş’ın kamuoyuna paylaştığı bilgiyi ‘yanlış’ değil, ‘eksik’ olarak nitelendirebiliriz.
***
Aktaş, Bozbey’in BURSKOOP, kentsel dönüşümler, personel giderlerinin bütçeye oranı, şirketlerin borçları gibi iddialara da resmi rakamlarla yanıt verdi.
Ve Bozbey’e şu mesajı verdi:
“Algıyı bırak, devr-i sabık yaratma yolundan vazgeç.”
***
Peki bugüne kadar çatışmacı bir siyaset izlemekten uzak duran, hele hele iktidar ile karşı karşıya gelmekten özenle sakınan Bozbey, neden göreve gelir gelmez çizgisini değiştirdi?
Hele hele Büyükşehir Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhur İttifakı’nın desteğine ihtiyacı varken.
Bozbey, “Mali açıdan batmış, borçları ödenemez duruma gelmiş bir Büyükşehir Belediyesi” algısı yaratmaya çalışıyor hiç kuşkusuz.
Nitekim 120 km metro hattı ve 2 milyon 700 bin emekliye 2 bin lira destek vaatleri bile, bırakın Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesini, tüm Marmara’daki belediyelerin bütçesiyle bile olacak işler değil.
Ayrıca kamuda tasarruf tedbirlerinin başladığı, sıkı maliye politikasının tavizsiz şekilde sürdüğü bir dönemde…
***
Gelelim Bozbey’in hamlesinin siyasete yansımalarına…
Ben bu gerilimin yapay olduğunu düşünüyorum.
Bozbey ve iktidar grubu, birçok konuda uzlaşacak, tıpkı borçlanma talebi ve suya indirimde olduğu gibi kararlar, oybirliğiyle geçecektir.
Bunun 2 temel nedeni var.
Birincisi, Türkiye’de siyaset paradigmasının değiştiğini görüyoruz.
Önceki yazımda belirttiğim gibi, siyasette kartlar yeniden karılıyor ve AK Parti yeni ittifaklara göz kırpıyor.
Ankara’dan esen rüzgarın Bursa’yı etkilememesi mümkün değil.
İkinci neden, Bozbey’in, Nilüfer Belediye başkanlığı dönemindeki politikası, Bursa’da AK Parti-CHP çatışmasını önleyecek başat faktördür.
Bazı AK Partili milletvekillerinin Bozbey ile ilgili yasak savma kabilindeki açıklamasına da aldanmayın.
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler