Türkiye gündemine bomba etkisiyle düşen akraba atamaları konusunda geri adım atmayan Bozbey özür dilemek yerine yaptığı hatayı savundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in :"Bu konuda tavizimiz yok." açıklamasını görmemezlik gelen Bozbey, dün yapılan Belediye Meclis toplantısında atamaları resmileştirdi. Şimdi bizlerde bu atamaları resmileştiren Mustafa Bozbey'in ne anlatmak istediğini analiz ettik.
1-Bursa'nın patronu benim:
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adeta bir şirketin patronu edasıyla yönettiği meclis toplantısında her yaptığının doğru olduğu havasını ortaya koydu. Mustafa Bozbey kendisini aklamak adına gazetecileri trol olmakla suçlarken belediyenin içinde de bu trolleri ortaya çıkartacağını söyledi. Sayın Bozbey tam anlamıyla kendisine hazırladığı ortama çok iyi ayak uydurmuş gibi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i dahi takmıyorum edasına bürünen Bozbey, parti üstü bir tavır sergilerken; "Patron benim." demekten kendini alamıyor.
2-Yakınlarımdan başka kimseye güvenmem!
Mustafa Bozbey gündemi sallayan atamaları savunurken : "Ben yakınlarımdan başka kimseye güvenmem. "söylemini halen uygulamakta. Oysa ki kamuda iş bilen ve hizmet konusunda devamlılık esasını ders edinen insanlar hizmet vermeli. Bozbey bu gidişle baldızı ve yeğeninden sonra tek tek çok güvendiği komşularına da belki de kadro verecek. Güven konusu tamamen göreceli bir eylemdir. Ancak Bozbey CHP Genel Merkezine dahi güvenmeyip uyarıları dikkate almazken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bozbey'e bundan sonra ne kadar güvenecek? Önümüzdeki günlerde Bozbey'in tavrını daha net göreceğiz.
3-Örgütte liyakatli kimse yokmuş.
Konuya liyakat açısında baktığımızda Bozbey, CHP örgütünde maalesef bu özelliğe sahip kimsenin olmadığını ortaya koyuyor. Bozbey bir ömür o koltukta oturacağı hayalini gün be gün kurmayı sürdürürken maalesef liyakat konusunda ne kadar hata yaptığının farkına varamıyor. Bozbey'in bu tavrına göre CHP örgütünde liyakatli kimse yok.
4-Bozbey kendi çalacak, kendi oynayacak.
Takım ruhundan uzak ve kimseyi takmıyorum edasıyla Bursa'yı güldürmeyi planlayan Mustafa Bozbey tek başına bir orkestraymış gibi davranıyor. Aynı anda hem vurmalı, hem telli, hem de üflemeli sazları çalmaya çalışan Mustafa Bozbey maalesef daha ilk günlerde notaları şaşırıyor. Aslında Bozbey orkestra dışında da aynı zaman diliminde oynamayı da becerme çabasında. Oysa takım ruhundan uzak olan insanların böylesi bir makamda çok dikkatli olması gerekiyor. Ancak anladığımız kadarıyla Bozbey vizyona, televizyon deme anlayışından hala kendisini kurtarmış değil.
Bu arada CHP örgütü Bozbey'e karşı ,o efsane filmin sahnesini dile getiriyor:
"Acaba Bozbey'de bizi görebilecek mi?"
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler