Mustafa ÖZDAL Yazdı
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar ve yönetimini 2 yıldır takip ediyoruz.
Çizgileri çok net.
Kimi meslek odası başkanları gibi, bazı inşaat şirketlerinin taşeronluğunu yapmıyorlar, sadece bir belediyenin üzerine gitmiyorlar.
Osmangazi Belediyesi Başkanı Mustafa Dündar’ın beton meydanını da eleştiriyorlar, Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım politikalarını da yeriyorlar.
Onlar için yanlış yapıyorsa Nilüfer Belediyesi de aynı, Yıldırım Belediyesi de.
Bu bakımdan İMO Bursa Şubesi’nin yaptığı her açıklamayı önemsedim, tüm eleştirilerini objektif ve dikkate değer buldum.
Dün Küçükkayalar ve yönetim kurulu üyeleri Cihan Sudi Anbar, Ayşegül Kebil konuğumuz oldular.
Kente dair sohbetimizin sizi daha çok ilgilendireceğini düşündüğüm için Küçükkayaları’ın İMO seçimiyle ilgili söylediklerini bir başka yazıya bırakıyorum.
Konuklarımızla, depremi ve kentsel dönüşümü konuştuk.
Malum Bursa Büyükşehir Belediyesi, İMO ve Mimarlar Odası protokol imzalayarak, Altıparmak ve Çarşamba’nın dönüşmesi için ilk adımı attı.
Bursa’nın her yerinin vakit kaybetmeden dönüşmesi gerekir ancak uzmanların olası büyük bir depremde, enkaz ekiplerinin bölgeye girmesinin bile günler alabileceğini söylediği Altıparmak ve Çarşamba’nın acil kodlu olduğu su götürmez bir gerçek.
İki oda envanter çalışmasını yapmış ve Büyükşehir Belediyesi’ne teslim etmiş.
“Envanterden ne çıktı?” diye sordum.
Birkaç bina dışında bölgenin tamamının acilen dönüşmesi gerektiği sonucu çıkmış.
İlgili meslek odaları, 2 mahalledeki yapıların deprem testlerini yapmadılar elbette.
Ancak fiziki durumları, binaların bitişik nizamla inşa edilmesi, yapıların bir birlerine mesafeleri gibi kriterlerden dolayı, Altıparmak ve Çarşamba’yı kırmızı kodla işaretlemişler.
Yani hemen dönüşmesi gerektiğini belirtmişler.
Altıparmak ve Çarşamba’da yerinde dönüşüm mevzubahis bile değil.
Bu yüzden iki mahallenin taşınması gerektiğini Küçükkayalar da söyledi ki Büyükşehir Belediyesi’nin de aynı şeyi planladığını sanıyoruz.
Zaten Küçükkayalar da, “Altıparmak ve Çarşamba tam bir kentsel dönüşüm olabilir” diyerek, 820 dönümlük koca bir adanın Bursa’ya örnek olabileceğinin işaretini verdi.
Peki Altıparmak ve Çarşamba’daki binalar yıkıldıktan sonra bölgeye nasıl bir işlev yüklenecek?
Küçükkayalar şunları söyledi:
“Altıparmak ve Çarşamba, konut bölgesi olmaktan çıkarılmalı. Az sayıda bina kalabilir ancak temel işlevi kentin tarihi ve turistik kimliğini yansıtmalı. Tarihi Hanlar Bölgesi, Hisar, Altıprarmak ve Çarşamba bir bütün olarak, Bursa’nın tarihi ve turistik aksı olabilir.”
Hayali bile güzel değil mi?
Hem deprem tehlikesinden dolayı 10 binlerce insanın can güvenliğini sağlayacaksınız, hem estetik yoksunu yüzlerce binayı temizleyecek hem de konut ve iş yerlerinin gölgesinde kalan tarihi yapıyı gün yüzüne çıkarıp Bursa’ya bir turizm merkezi kazandıracaksınız.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yeni dönemde tüm imkanları bu büyük ve tarihi projeye seferber etmeli.
Tabii sadece Büyükşehir Belediyesi’nin kararlı politikalarıyla hayata geçebilecek bir hedef değil bu.
Vatandaşın da elini taşın altına koyması şart!
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler