AK Parti’nin ANAP’laşmamasının yolu kuruluş felsefesinedönmekten geçer

AK Parti’nin ANAP’laşmamasının yolu kuruluş felsefesinedönmekten geçer

, 15 Nisan 2024 Pazartesi, 19:49

-Seçmen,  içine CHP kaçan AK Parti’yi uyardı 

-AK Parti seçmeni sandığa gitmedi şeklindeki yanlış tez üzerinden avunmak, halkı anlamamaktır 

- Genel merkez tüm teşkilatları sil baştan yeniden yapılandırılmalıdır.

AK Parti neden kaybetti (1) 

“AK Parti neden kaybetti” konulu yazı dizimize, AK Parti Milletvekili Adayı Yüksel Yeni ile başlıyoruz. Bir dönem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de danışmanlığını yapan Yeni, Refah Partisi başta olmak üzere AK Parti geleneğini temsil eden siyasi partilerde görev almış deneyimli bir isim. 

2024 SEÇİMLERİNİ NİCEL VE NİTEL DEĞERLENDİRİLMESİ

2024 yerel seçim sonuçlarını sadece nicel açıdan değerlendirmek yerine sosyolojik, sosyo-psikolojik açıdan değerlendirmek gerek diye düşünüyorum. Olaya sadece rakamlar ile bakanlar, seçmenin birilerine ceza, birilerine ödül verdiğini söyleyebilir ama değerlendirmede sosyopsikolojik farklılaşmaları da dikkate alarak bakarsak seçmenin ne dediğini daha iyi anlarız kanaatindeyim. Bu çerçevede bir değerlendirme yapmak için de en az 20 yıllık bir background ile bakıp 20 yıllık bir projeksiyonla değerlendirme yaparsak, toplumun nereden nereye yöneldiğini anlayabiliriz.

Bu bakışla seçim sonuçları üzerinden siyasal değişimi ve dönüşümü ele almak için 2004 yerel seçimleri ile işe başlanmalı. 5 yıllık periyodlarla yapılan 2009, 2014, 2019 ve en son 2024 seçim sonuçları ile nereden nereye geldiğimizi ve bu trend devam

ederse nereye gideceğimizi okumaya çalışmalıyız. 

“90’LARDA İRTİCA PKK’DAN DAHA TEHLİKELİ SAYILIYORDU” 

Hatırlayalım 1995 genel seçimleri öncesinde Türkiye’de bir rejim vardı. Allah diyen kim varsa onları irticacı ilan eden, Batı Çalışma Grubu adı altında tüm kamu kurumlarında gizli bir şekilde örgütlediği bir oluşum ile bürokrasi içerisinde,  abdest alan ve namaz kılan ya da eşi, anası kapalı olan kim varsa onları tespit edip kırmızı kitapta belirtilen irtica, PKK teröründen daha tehlikelidir hükmü mucibince yargılayan, bir sosyopolitik vardı. Bu ideolojik klikleşmenin adresi CHP’ydi. Buna karşı gelişen sosyopsikolojiyi görmek, anlamak için 1995 genel seçimleri sonuçlarına bakmak gerekir. 1995 genel seçimlerinde 28.040.392 geçerli oyun % 21,38 oranına denk gelen 6.012.450 oy ile seçmen Refah Partisi’ni 1. parti yapmış, CHP’yi de yüzde 10 barajı sınırına indirerek uyarmıştı. Bu uyarıyı okuyamayan CHP ve CHP öncülüğündeki laikçi Kemalist ideoloji iyice saldırganlaşarak hükümeti çökertmiş, tanklar yürütmüş ve Refah Partisi’ni kapatmıştı. 1999 genel seçimlerinde seçmen CHP’yi yüzde 10 barajının altına atarak akıllanması doğrultusunda terbiye etmek istemişti. Ancak halk ile çatışma ve kavga genlerine işlemiş olan kart CHP’liler bir türlü akıllanmamış, kendilerini değiştirmek yerine halkı dönüştürmek, değiştirmek için en pespaye yollar ve taktiklere girişmişlerdi.

“2002’DE DERİN CHP İLE ERDOĞAN DÜELLO SAHNESİNE ÇIKTI” 

2002 genel seçimlerine geldiğimizde ise CHP rejimi tarafından hapse atılan ve kendisine siyaset yasağı konan, muhtar bile olamaz

naraları eşliğinde yok edilmek istenen Recep Tayyip Erdoğan’a, CHP zihniyeti tarafından ötekileştirilen, yok sayılan kesimler,

kendilerine öncülük etme görevi verdi. Seçmen, Recep Tayyip Erdoğan’ı bu halk düşmanları ile kavga için siyaset sahnesine

sürdü. Kendisi siyasi yasaklı olmasına rağmen kurduğu AK Parti 2002 genel seçimlerinde 31.528.783 geçerli oyun % 34,28

oranındaki 10.808.229 seçmenin oyu ile 1. parti olarak iktidar görevi verdi. Onun karşısına da % 19,39 oranıyla 

CHP’yi oturttu. Diğer tüm partileri de barajın altına attı.

2002 seçimleri ile iktidara gelen AK Partinin görevi CHP’yi terbiye etmekti. Militarize güçler ve üst düzey yargıçların domine ettiği bürokrasi, hiçbir iş yapmadan paradan para kazanan ve ekonomi

dünyasını domine eden bir avuç spekülatörden müteşekkil işadamları

bir de ağzını açınca ateş püsküren çapsız, birkaç görevlendirilmiş medya mensubunu kapsayan derin CHP ile Recep Tayip

Erdoğan, düello sahnesine çıktı. Parti kapatma girişimleri, ekonomik tetikçilerin saldırıları, basın aracılığı ile devleti idareye kalkışan bir avuç medya maymununun salvoları, namlu gösteren ve nihayet darbe girişimlerini geri püskürterek orduyu, yargıyı bürokrasiyi

Medyayı, iş dünyasını normalleştirerek terbiye eden Recep Tayyip Erdoğan, seçmenin kendisine verdiği görevi yerine

getirdi ve seçmen iradesine toz kondurmadı. 2024 yerel seçimlerini değerlendirmeden önce Türkiye’nin değişen dönüşen bu sosyopsikoloji ve sosyopolitiğini görerek bakmalıyız.

SEÇMEN AK PARTİ’YE, “İÇİNE KAÇAN CHP’Yİ ÇIKAR” ÇAĞRISI YAPTI 

2024 yerel seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’a derin CHP’yi terbiye ettiren seçmen gün gün CHP’yi kendisine çağırarak gel gel yapmış ve şimdi militarize ideolojik bir klik olan CHP’yi masaya yatırmış, tedavi etmek istemektedir. Daha birkaç ay önce yapılan genel seçimlerde seçmen bu riske girmemiş, CHP’ye iktidarı vermemiş ama bu yerel

seçimleri CHP’yi tedavi masasına yatırmak için en uygun konjonktür olarak değerlendirmiştir. Öte yandan millet AK Parti’ye de ‘İktidar erkini uzun süre ben sana verdim, sanırım sen bunu unuttun. Ben olmazsam, millet bir şey beceremez havalarına girdin. Ben patronum sen çalışanımsın. Ben olmazsam bu iş yürümez dersen seni uzaklaştırır o senin beğenmediklerini aynı göreve getiririm” demiştir.

Temel insan hakları ve özgürlükler başta olmak üzere ekonomik edinimlerin toplum kesimleri ile paylaşımından, kalkınma

ve gelişme ile ilgili hamlelerdeki duraksamaya değin çoklu alanda AK Parti’nin içine CHP kaçmaya başladı. Seçmen bu yerel

seçimlerde, AK Parti’ye de ‘İçine kaçan CHP’yi çıkar’ uyarısı yaptı.

2019 Mahalli İdareler Seçimi’ne göre Türkiye genelinde toplam seçmen sayısında 8.238.040 kişi ile %7,09

oranında bir artış olmasına rağmen kullanılan oylarda 3.374.681 artış olmuştur. 2019 yılında sandığa gitmeyen seçmen 8.321.982 kişi ile % 15,40 olmuşken bu seçimde 13.185.341 kişi % 21,46 oranıyla

seçmen sandığa gitmemiştir. Geçen seçime göre bu seçimde toplam seçmen sayısına göre sandığa gitmeyen sayısında 7,92

oranla 4.863.359 artış olmuştur. 2019 yılında seçimlerine 12 parti katılmışken 2024 seçimlerine 34 parti katılmıştır. 2019’da seçime katılan partilerden yalnızca iki parti 2024 seçimlerinde oyunu artırmıştır. CHP % 8,41 oranı ile 4.766.202, DEM % 0,10 oranı ile 216.103 oy artırmış. Diğer partilerin tamamının oyunda ise düşüş yaşanmıştır. En büyük oy kaybı, -1.959.805 oy ile % 42,56 dan % 35,49’a gerileyerek % 7,07 düşüş yaşayan AK Parti’de olmuştur.

Cumhur ittifakında yer alan MHP’de -911.754 oyla % 2,47 oy kaybı yaşanırken BBP’de ise -618.571 oy ile % 1,47’lik oy kaybı

yaşanmıştır. CHP’ye kayması muhtemel İYİ Parti, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Yeni Türkiye Partisi, Türkiye Komünist Partisi,

Vatan Partisi ve Bağımsız Türkiye Partisi’nin toplam oy kaybı % 5,48 oranıyla 2.217.464 oy olduğu düşünülürse CHP, oy artışındaki

% 3’lük kalan oyları da seçime yeni katılan seçmenlerden aldığı yorumu yapılabilir. Bu arada AK Parti’den sonra en büyük oy

kaybı, oy oranını % 3,54’e düşürerek 6. sıraya gerileyen İYİ Parti’de gerçekleşmiştir. Bu seçimin en büyük çıkışını şüphesiz Yeniden Refah Partisi yapmıştır. Yeniden Refah Partisi, % 6,19 oranı ile 2.851.784 oy alarak MHP ve DEM partilerini geride bırakıp seçimde 3. sırada yer almıştır. Sosyopolitik bakışla YRP ’ye kayan oyların AK Parti, BBP ve SP’den olması muhtemeldir. Bu çerçevede AK Partinin toplam oy

kaybının 1.959.805, SP ve BBP’nin oy kaybı toplamlarının da 1.407.118’dir. Toplamda 3.366.923 olduğu düşünülürse AK Parti SP

ve BBP seçmeninin tamamı YRP’ ye kaymış olsa bile 515.139 oyun başka partilere kaydığı anlaşılmaktadır. Geçen seçime girmeyip

bu seçime katılan HÜDA Par’ın aldığı oy toplamı 253.648, bir kısım oyların da buraya kaydığı var sayılırsa muhafazakar oylardan

kesinlikle CHP’ye ve Zafer Partisine bir oy kaybı yaşandığı ortadadır. Seçime yeni katılan seçmen sayısı dikkate alındığında bu oy

kaymasının küçük oranlarda olmadığı da bariz ortadadır.

Hüda Par’ın aldığı oyun da muhafazakâr seçmenden kayan oylar olduğu varsayılırsa kalan diğer 19 partinin aldığı

toplam oy 1.346.132’dir. Bu oylar da tüm partilerden birbirine geçişkenlik gösteren oylardır. Geçen seçime göre bu seçimde iptal oylarında kayda değer olmayan 326.936 artış olmuştur. İptal oyları tüm partilerin seçmeninde tepki olarak ortaya çıkmaktadır.

“SEÇMEN GENEL SİYASAL DURUŞU PORTESTO ETTİ” 

Bu sayısal veriler doğrultusunda şunu görmekteyiz ki seçime gitmeyen seçmen sadece AK Parti seçmeni değildir.

Özellikle bu seçimde seçmen 2004 yerel seçimleri benzeri bir tepki ile genel siyasal duruşu protesto etmiştir. Muhafazakar seçmen sağ seçmen ve DEM güdümündeki seçmenden CHP oy almıştır. Altılı masa paydaşları ile Kemal Bey’in yürüttüğü strateji tutmuş, Kemal Bey tek parti dönemi hariç CHP tarihinde en yüksek oy alan genel başkan olarak kendisini siyasal tarihimize yazdırırken, CHP delegesi tarafından CHP tarihinden silinip neden en yüksek oy aldın diye cezalandırılmıştır. Kemal Bey’in ektiği tohumlar semeresini vermiş Özgür Bey, Kemal Bey’in başarıları üzerine çökmüştür. Bu seçimdeki başarı Özgür Bey’in genel başkanlık başarısı değil Kemal Bey’in genel başkanlık başarısıdır. Eğer CHP kötü siciline dönmez toplumun mukaddesatı ve milli değerleri ile ters düşmez ve özellikle uluslararası şer odaklarının tezgâhlarına gelmezse bu toplum CHP’ye verdiği şansı sürdürür. Yani CHP, CHP’lileşmezse başarısı devam eder.

AK Parti seçmeni sandığa gitmedi diye doğru olmayan bir tez üzerinden savunmaya kalkışmak, halkı hala anlayamamaktır. Aynı argüman ile avunmak istenirse İYİ Parti seçmeni sandığa gitmedi demek daha tutarlı olur. Hatta, CHP kemik oyları, kart CHPliler, sağcılaşan CHP adaylarını protesto adına sandığa gitmedi. Eğer onlar da gitseydi CHP, yüzde 50 üzeri oy alırdı da denilebilir. Diğer yandan seçmen, resmi ideolojinin savunuculuğu yerine çeşitliliğimizi kapsayan, sivil bir dil, sivil bir söylem istiyor. AK Parti’nin ANAP’laşmamasının yolu kuruluş felsefesine ve kurucu kadroların değerler manzumesine dönmektir. Genel merkez il, ilçe hatta mahalle hatta ve hatta sandık başkanlarına değin tüm teşkilatları sil baştan yeniden yapılandırılmalıdır. Kadro hareketi olmaktır. Dava adamı kadrolar kurabilmektir.

15 Nisan 2024 Pazartesi, 19:49

Yorumlar

Öne Çıkanlar

Diğer Haberler

BÜYÜK ZAM KAPIDA

BÜYÜK ZAM KAPIDA

BURSA HAVUZLU PARK'TA ÇALIŞMALAR NEDEN DURDU!

BURSA HAVUZLU PARK'TA ÇALIŞMALAR NEDEN DURDU!

KÜRSÜYE ÇIKAMAYAN MECLİS ÜYESİ KENDİ KÜRSÜSÜNÜ KURDU

KÜRSÜYE ÇIKAMAYAN MECLİS ÜYESİ KENDİ KÜRSÜSÜNÜ KURDU

AİLE HEKİMİ RAPORU ÜCRETLİ OLACAK!

AİLE HEKİMİ RAPORU ÜCRETLİ OLACAK!

"ÖZÜR DİLEME 'ERDEM'İNİ GÖSTEREBİLECEK MİSİN?"

"ÖZÜR DİLEME 'ERDEM'İNİ GÖSTEREBİLECEK MİSİN?"

GEMLİK BARINAKTA DÜŞÜNDÜREN BÜYÜK ŞÜPHE

GEMLİK BARINAKTA DÜŞÜNDÜREN BÜYÜK ŞÜPHE