AK Parti’de genel merkezden, yerel teşkilatlara, kabineden, külliyeye varıncaya kadar dört başı mamur bir değişimin yaşanacağına kesin gözle bakılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MYK toplantısı ve grup toplantısındaki sözleri bu değişimin en güçlü işaretleri.
Değişimden Bursa’nın nasibini almaması düşünülemez.
Tiviport’ta, İl Başkanı Davut Gürkan’ın istifasının isteneceğine dair kulis haberi okudunuz.
Edindiğim bilgiye göre, genel merkez istemediği takdirde Gürkan, il başkanlığından ayrılmak istemiyormuş.
Ancak, önce Büyükşehir, ardından Osmangazi adaylığını isteyen Gürkan’ın, seçimdeki performansı ortada.
Kuşkusuz genel merkezde daha fazla veri, daha fazla bilgi vardır.
O halde Gürkan’ın gitmesinden çok, yerine kimin atanacağı daha önemli.
AK Parti Genel Merkezi, ‘Gürkanvari’ bir ismi il başkanlığına atayacaksa, Bursa’daki değişimin bir anlamı olmayacak.
Yani, CHP’li Büyükşehir Belediye başkanını rahatsız etmeyecek ve CHP’li Büyükşehir Belediye başkanının yakınındaki iş insanları veya müteahhitlerle ilişkili bir il başkanının atanması, en az 20 yıl daha Bursa’yı CHP’ye bırakmak anlamına gelir.
Diğer yandan genel merkezin, bu ilişki ağından bağımsız bir il başkanını ataması çok radikal bir adım olacaktır.
Çünkü bu radikal adım, Nilüfer’den başlayıp, Büyükşehir ile devam etmesi muhtemel 20 yıllık AK Parti-CHP örtülü rant ittifakını bozmak anlamına gelir.
Bu ittifakı da bozsa, bozsa Recep Tayyip Erdoğan bozar ki, başka da hiç kimsenin gücü yetmez.
O halde Bursa ile bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın ilgilenmesi gerekir.
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler