Nilüfer’in, Bursa’nın en yaşanılabilir ilçesi olduğu konusundaki düşüncelerim, son yıllarda hızla değişiyor.
Hele, hele Balat’taki ofisimize geçince…
Her sabah aracımı park edecek yer bulmak için 10 dakikamı harcıyorum.
Etraf bina ve iş yerinden ibaret ama otopark yok.
Bu yüzden insanlar araçlarını, son kalan ve kuvvetle muhtemel çok yakında üzerinde bina yükselecek tarlalara park etmek zorunda kalıyor.
Olağanüstü yoğunluk nedeniyle, yayaların yürüyeceği kaldırımlar yok denecek kadar küçük.
Balat’ın son kalan arazisi üzerine de işi marketçilik olanlar binalar dikiyor, ormanın tam karşısına!
Ve bu Balat denilen mahallede daire fiyatları 5 milyondan başlıyor, 30-40 milyona kadar çıkıyor.
Neden?
Çünkü, Balat’ı imara açan kent yöneticileri, yıllar önce topluyor müteahhitleri ve “Bu bölgeyi imara açacağım ama bir şartım var. Kesinlikle ucuz daire satmayacaksınız” diyor.
Öyle de oluyor.
Balat’ı 25 yıldır sosyal demokrat, yani CHP’li belediye başkanları yönetiyor.
Ancak, bir sosyal medya mesajı nedeniyle politikacıların siyasi yasaklı olduğu günümüzde, milyonlarca liralık imar yolsuzluğuna bulaşanların yalnız olamayacağını da biliyoruz.
Gün geçtikçe yaşanamaz hale gelen Nilüfer’in hızla betona boğulması, AK Parti ve CHP rant ortaklığının ‘mükemmel’ bir örneğidir.
Başını kuma gömen AK Parti ilçe başkanlarının göreve getirilmesi de tesadüf değildir.
Yorumlar
Öne Çıkanlar
Diğer Haberler
